Karaaslan'ında Harput tarihinde unutulmaz yeri ve eserleri
vardır. 1148-1174 yılları arasında Harput'ta hüküm sürmüş ve
burada bulunan Ulu Camiyi yaptırmıştır.
1234 yılında Harput'ta Artuk Hanedanının hakimiyeti son bulur ve
Harput Selçuklu Hanedanına ilhak olunur. Selçuklular devrinde
Harput, bir Subaşı tarafından idare edilmiş ve bu devirde "Arap
Baba Camii" ve bitişiğindeki türbe hariç önemli bir eser
bırakılmamıştır.
Anadolu Selçuklularının bölgedeki hakimiyeti sona erince, 14.
asırda Harput'ta bir müddet İlhanlıların daha sonra da
Dulkadiroğullarının hüküm sürdüklerini görüyoruz. Dulkadiroğulları
devrinden sonra da Harput, 1465 de Uzun Hasan tarafından zapt
edilmiş ve 40 yıl kadar Akkoyunluların idaresinde kalmıştır.
Akkoyunlulardan sonra 1507 yılında Harput, Şah İsmail'in
idaresine geçmiştir. 1516 yılında Çaldıran muharebesinden sonra
Osmanlı ordusu tarafından fethedilmiştir.
Osmanlı İdaresine geçen Harput, başlangıçta Diyarbakır Eyaletine
bağlı bir sancak halinde teşkilatlandırılmıştır. 1530 tarihli bir
kayda göre Harput'ta o zaman 14 Müslüman, 4 ermeni mahallesi
vardı. 19. Asrın sonlarında Harput'ta 2670 ev, 843 dükkan, 10
cami, 10 medrese, 8 kütüphane ve kilise, 12 han ve çeşitli
büyüklükte 90 hamam bulunduğu Kamus-ül-a'lam'da belirtilmektedir.
Yukarıda tarihi devirlerinden kısaca bahsettiğimiz Harput,
birbirine benzeyen sebeplerle tarihe karışan birçok eski Türk
şehirleri gibi nihayet terk edilmiş ve yerini bugünkü Elazığ'a
bırakmıştır. Bugünkü Elazığ, II. Mahmut zamanında, 1834 yılında
şark vilayetlerinde ıslahata ve devlet otoritesini yeniden
kurmaya memur edilen Reşit Mehmet Paşa zamanında halk arasında
"Mezra " denilen şimdiki yerinde kurulmaya başlanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder