Ulu Cami
Harput’ta, Keşoğlu Meydanı’ndan Kazı Bahçesi’ne giden yoldadır. 12.
yüzyıl ortalarında, Artuklu hükümdarı Fahreddin Karaaslan döneminde
yapılmıştır. Ancak plan ve mimarisiyle bu dönem camilerinden ayrılır.
Yapıda, İran-Selçuklu cami plan ve formu Anadolu özellikleriyle
kaynaştırılmıştır. Harput ve çevresinin en eski yapıtlarındandır.
Dikdörtgen planlı, dışa kapalı görünümlü, kalın duvarlıdır. Doğu ve
batıda kapısı vardır. Batı kapısı yüksek dikdörtgen çevreli, hafif sivri
kemer içinde basık kemerlidir. Doğu kapısıysa sivriye yakın kemer, iki
yuvarlak sütun ve dörtgen çerçeveden oluşmaktadır.
Minarenin değişik dönemlerde yapıldığı sanılmaktadır. Alt bölüm tuğladan
ve çubuk yivlidir. Ana gövde üç kuşak biçiminde, değişik tuğla
dizilişiyle oluşturulmuş sepet örgüsü, geçmeli, altı köşeli ve yıldız
motiflidir. Şerefeden yukarısı uzun, dar ve silindirik yapılıdır.
Minarede tuğla hem yapı hem de süsleme öğesi olarak kullanılmıştır.
Birkaç kez yer değiştiren abanoz ağacından minberi günümüzde Kurşunlu
Camii’ndedir.
Sara Hatun Mahallesi’ndedir. 15. yüzyılda Akkoyunlu Sultanı Uzun
Hasan’ın annesi Sara Hatun’un ahşap olarak yaptırdığı sanılmaktadır.
Yapıyı 1585’te III. Murat döneminde Hacı Mustafa onartmıştır. 1843’te
Abdülmecit dönemindeyse, Harput Müftüsü Hacı Ahmet Efendi yeniden
yaptırmıştır. Son cemaat yerinin sağında bulunan minare, 1898’de
eklenmiştir. Bu onarım ve yenilemelerle yapı özgün biçimini yitirmiştir.
Cami iyi durumdadır ve kullanılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder